PKK’ya Para Akıtan Çete: Binbaşı ve Subaylara 20’şer Yıl Hapis İstemi

Diyarbakır’ın Lice ilçesinde ortaya çıkarılan skandal, güvenlik güçlerinin içine sızmış bazı isimlerin, uyuşturucu ticareti yapan baronlarla iş birliği yaptığını gözler önüne serdi. Hazırlanan iddianamede, operasyonları engellemek için bilgi sızdırdıkları ve rüşvet aldıkları belirlenen çete üyeleri hakkında ağır cezalar talep edildi.

İlçe Jandarma Komutanı Binbaşı Çağlar Sakinci, Yüzbaşı Selim Oğul ve Astsubay Hasan Uçar’ın da aralarında bulunduğu 24 sanık hakkında “örgüte yardım”, “rüşvet”, “görevi kötüye kullanma” ve “uyuşturucu ticaretine göz yummak” suçlamalarıyla 20’şer yıl hapis cezası istendi.

Rüşvet Çarkı ve Uyuşturucuya Göz Yumma

İddianamede yer alan bilgilere göre, Binbaşı Sakinci’nin uyuşturucu baronu Şerafettin Altuntop’tan 1 milyon dolar, köylülerden ise toplam 3 milyon lira aldığı belirlendi. Sakinci’nin tayininin çıkmasına rağmen sahte raporlarla Lice’de kaldığı ve bu süreçte uyuşturucu ekimine göz yumduğu vurgulandı.

Gizli tanıkların ifadelerine göre, Altuntop köylülere “Çağlar’ın sözü benim sözüm” diyerek otorite kurdu. Para alışverişlerinin kafelerde yapıldığı, bazen kuyumcular aracılığıyla gerçekleştirildiği iddianamede yer aldı. Yüzbaşı Selim Oğul’un ise astlarına “Tarla varsa kafanızı çevirin” dediği ses kayıtlarına girdi. 20 bin doların kuyumcuya bırakıldığı, hasat sonrası 65 bin doların elden teslim edildiği de tespitler arasında.

Baronlarla Şifreli Hesap Görüşmeleri

İddianamede ayrıca, Binbaşı Sakinci’nin uyuşturucu baronu Askeri Kaya ile Ankara’da şifreli hesap görüşmeleri yaptığı, Yüzbaşı Selim Oğul’un ise Kaya ile 6 saat süren gizli bir toplantı gerçekleştirdiği belirtildi. Kaya’nın defalarca jandarma karakoluna giriş çıkış yaptığı ve bunun resmi kayıtlara yansımadığı ortaya çıktı.

Tanığa Suikast

Skandal davada en dikkat çekici gelişmelerden biri ise tanık cinayeti oldu. Uyuşturucu ticaretine dair kritik ifadeler veren eski köy korucusu Yüksel Bayrak, dava süreci başlamadan kısa bir süre önce uğradığı silahlı saldırı sonucu yaşamını yitirdi. Bayrak’ın ensesine tek kurşun sıkılarak öldürüldüğü, saldırıyı ise eşinin yeğeni olan 15 yaşındaki H.B.’nin gerçekleştirdiği belirlendi.

H.B. ifadesinde, “Halama kötü davrandığı için öldürdüm” dedi. Ancak soruşturma dosyasında, cinayetin davayı karartmak için planlandığı ihtimali de değerlendiriliyor.

Milyonlarca Liralık Haksız Kazanç

Hazırlanan dosyada, tespit edilen 12 ayrı olayda Binbaşı Sakinci’nin yönettiği çetenin milyonlarca liralık haksız kazanç elde ettiği, askeri bilgileri uyuşturucu baronlarına aktardığı ve sevkiyatların güvenli şekilde yapılmasını organize ettiği vurgulandı.

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame mahkemece kabul edilirken, kamuoyunun gözü önümüzdeki günlerde başlayacak davaya çevrildi. Çetenin kamu otoritesini kullanarak suç örgütlerine destek vermesi “devlet güvenliğine ihanet” olarak yorumlanırken, davanın Türkiye’de yıllardır tartışılan “uyuşturucu-finans-terör” üçgenini yeniden gündeme getirmesi bekleniyor.

Bu dava, güvenlik kurumları içinde yaşanan çürümeyi ortaya koyması bakımından da büyük önem taşıyor. Sanıkların alacağı ceza, sadece bölgedeki uyuşturucu ticaretini değil, devletin güvenilirliğini de yakından ilgilendiriyor.

Haber Merkezi