Kan donduran cinayet! Pelin Karaca davasında katilin yalanları raporla çürütüldü

Manisa’nın Alaşehir ilçesinde yaşayan 21 yaşındaki Pelin Karaca’nın kaybolmasının üzerinden aylar geçtikten sonra ortaya çıkan cinayet davası, tüm Türkiye’yi derinden sarsmıştı. 26 Eylül 2024 tarihinde ailesi tarafından kayıp ihbarı yapılan genç kadının cansız bedeni, sanık Ali Uysal’ın yer göstermesiyle Uşak’ın Eşme ilçesinde ormanlık alanda gömülü halde bulundu.

Ailenin ihbarı sonrası gözaltına alınan Uysal, ilk ifadesinde olayın bir kaza sonucu meydana geldiğini ileri sürdü. İddiasına göre, Pelin Karaca ile tartışırken frenleri boşalan araç genç kadının üzerine kaymış ve ölümüne yol açmıştı. Sanık, paniğe kapıldığı için Pelin’i gömdüğünü söyledi. Ancak bu savunma, dava sürecinde ortaya çıkan kriminal raporlarla tamamen çürütüldü.

Kriminal inceleme raporunda, aracın altında insana ait biyolojik herhangi bir bulguya rastlanmadığı vurgulandı. Ayrıca aracın tamponu, kaportası ve sis farlarında, Pelin’in ezildiği iddiasını destekleyecek bir iz bulunmadı. Sadece far ampullerinde arıza tespit edildi. Uzmanlar, aracın bir insana çarpması halinde yalnızca ampullerin bozulmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu belirtti.

Sanığın cinayeti planladığını gösteren başka bulgular da dosyaya girdi. Olaydan yalnızca bir gün önce kazma ve kürek satın aldığı belirlendi. Bu detay, Pelin’in ölümünün kaza değil, önceden tasarlanmış bir cinayet olduğunu ortaya koydu. Ayrıca Uysal’ın, cesedi gömdükten sonra Pelin’in telefonundan babasına “Akhisar’da işe başladım” şeklinde mesaj atması, izleri kaybettirme çabasının başka bir göstergesi olarak değerlendirildi.

Raporda en dikkat çekici bulgulardan biri de Pelin’in parmak uçlarında yanık izleri olmasıydı. İncelemeler, Uysal’ın genç kadının parmak izlerini yok etmek amacıyla çakmakla parmaklarını yaktığını ortaya çıkardı. Bu durum, sanığın olay sonrası paniğe kapılmadığını, aksine soğukkanlı bir şekilde izleri silmeye çalıştığını gösterdi.

Mahkeme heyeti, tüm delilleri değerlendirdikten sonra Ali Uysal’ın savunmalarını inandırıcı bulmadı. Sanık, “tasarlayarak kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı.

Duruşmada son sözleri sorulan Uysal, “Pelin çok iyi bir insandı, ben kötü biri değilim. Onun yerine keşke ben ölseydim” ifadelerini kullansa da, kriminal raporlar ve deliller bu sözlerin gerçeği yansıtmadığını ortaya koydu.

Pelin Karaca’nın ailesi, karar sonrası gözyaşları içinde adaletin yerini bulduğunu söyledi. Ailenin avukatları da, sürecin kadın cinayetlerine karşı hukuki mücadelede emsal teşkil ettiğini belirtti.

Türkiye’nin gündemine oturan bu dava, kadınlara yönelik şiddetin geldiği boyutu bir kez daha gözler önüne serdi. Yetkililer, kadına yönelik şiddetle mücadelede kararlı olduklarını, benzer olayların önlenmesi için caydırıcı cezaların devam edeceğini vurguladı.

Haber Merkezi