Yeni H3N2 Kuzey Yarımkürede Hızla Yayılıyor H2 Kuzey Yarımkürede H3N2 Alarmı
Kuzey yarımkürede kısa sürede etkisini artıran yeni H3N2 virüsü, birçok ülkede mevsimsel salgının çok ötesine geçerek hızla yayılıyor. Aşının etkisinin zayıflaması, aşılanma oranlarının düşmesi ve birbirini izleyen mutasyonlar vakalardaki artışı tetikliyor. Uzmanlar özellikle çocuklar ile yaşlıların yüksek risk altında olduğuna dikkat çekiyor.
Japonya’da vakaların ülke geneline yayılması üzerine ulusal düzeyde salgın ilan edildi. Bazı bölgelerde okullar geçici olarak kapatılırken sağlık kurumlarının yükü her gün artıyor.
Avustralya’da H3N2 kaynaklı grip vakaları son yılların en yüksek seviyelerine ulaştı.
İngiltere ise çok erken başlayan bir grip dalgasıyla karşı karşıya. Ülke basını, özellikle risk gruplarında ölüm oranlarının artabileceği yönünde uyarılar yayımlıyor.
Avrupa sağlık kurumları, virüsün aşıya karşı daha dirençli hale geldiğini ve yaz aylarında en az 7 yeni mutasyonun geliştiğini belirtiyor. Uzmanlar, virüsün Türkiye’ye ulaşmasının da kaçınılmaz olduğunu ifade ediyor.

ABD’de Vakalar Artıyor
ABD’de H3N2 enfeksiyonlarının hızla yükseldiği belirtiliyor. Mevsimsel grip olarak başlayan dalga; aşı karşıtlığı, aşı koruyuculuğunun azalması ve küresel ısınmanın etkileriyle daha karmaşık bir tabloya dönüştü.
Belirtiler ve Riskli Gruplar
H3N2 enfeksiyonu; yüksek ateş, öksürük, burun akıntısı, halsizlik, titreme ve kas ağrıları gibi klasik grip belirtileriyle ortaya çıkıyor. Ancak bu mutasyona uğramış varyant, özellikle çocuklar ve yaşlılar için daha ağır seyrediyor.
Doktorlar, yeni mutasyonların virüsün bağışıklık sistemi tarafından daha geç temizlenmesine yol açtığını, bu nedenle hastalığın daha uzun ve daha sancılı yaşandığını ifade ediyor. 2017 sezonunda olduğu gibi yüksek ateşe bağlı nefes darlığı ve ciddi sıvı kaybı yaşayan hastalarda hastane tedavisi zorunlu hale gelebiliyor.
Mutasyonlar Yayılımı Hızlandırdı
Uzmanlar, yaz aylarında gelişen 7 yeni mutasyonun virüsün bulaşıcılığını artırdığını bildiriyor. Küresel ısınma nedeniyle hava sıcaklıklarının bağışıklığı zayıflatacak kadar düşmesi ancak mikropları baskılayacak kadar soğumaması, salgının büyümesini destekleyen bir unsur olarak öne çıkıyor.
Dr. Giuseppe Aragona, önceki yıllarda çocuklar ve yaşlıların daha az hastalanması nedeniyle bu yılki salgın dalgasının daha güçlü ortaya çıktığını belirtiyor. Soğuk havadan kapalı ve sıcak alanlara giriş çıkışların artması da bulaşmayı hızlandırıyor.
Hastaneler Üzerinde Baskı Oluşabilir
Artan grip vakalarının devam etmesi durumunda sağlık kuruluşlarının yükünün artabileceği değerlendiriliyor. Dr. Aragona, kronik hastalığı bulunanlar ile yaşlı bireylerin daha dikkatli olması gerektiğini vurgulayarak paniğe gerek olmadığını ancak tedbirin şart olduğunu söylüyor.
Uzmanlardan Korunma Önerileri
Sağlık uzmanları, salgına karşı en etkili yöntemlerin düzenli aşılama, erken teşhis ve hijyen tedbirleri olduğunu belirtiyor.
Ellerin sık sık yıkanması, kalabalık ortamlarda maske kullanımı, kapalı alanların havalandırılması ve hastalık belirtileri ortaya çıktığında vakit kaybetmeden sağlık kuruluşlarına başvurulması öneriliyor.
Bunun yanında sağlıklı ve dengeli beslenme, yeterli uyku ve stressiz yaşam alışkanlıkları da bağışıklık sistemini güçlendirerek hastalık riskini azaltıyor.
Haber Merkezi