Lystra Antik Kenti’nde Selçuklu İzleri Ortaya Çıktı: Çocuk Mezarlarında Turkuaz Boncuklar Bulundu

Lystra Antik Kenti’nde Selçuklu İzleri Ortaya Çıktı: Çocuk Mezarlarında Turkuaz Boncuklar Bulundu

Tarih: 08.10.2025 14:04
Lystra Antik Kenti’nde Selçuklu İzleri Ortaya Çıktı: Çocuk Mezarlarında Turkuaz Boncuklar Bulundu
Haberi Sesli Oku

Konya’nın Meram ilçesinde yer alan Lystra Antik Kenti’ndeki kazı çalışmalarında, Selçuklu Dönemi’ne ait izler gün yüzüne çıkarıldı. İncil’de Aziz Pavlus’un Hristiyanlığı yaydığı kentlerden biri olarak bilinen Lystra’da yapılan kazılarda özellikle çocuk mezarlarında turkuaz renkli nazar boncuklarının bulunması, tarihi araştırmacıları şaşırttı.

Kazı çalışmalarını yürüten Necmettin Erbakan Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. İlker Mete Mimiroğlu, bulgularla ilgili yaptığı açıklamada, “Nazar boncukları, turkuaz rengi ve şekliyle Türklere has bir bulgu. Burada gördüğümüz turkuaz rengi, nazarlık inancının bu renk ile birleştiğini ve günümüzde ülkemizle özdeşleşen nazar boncuğuna dönüştüğünü gösteriyor” dedi.

Lystra Antik Kenti, Roma Dönemi’nde İmparator Augustus tarafından kurulan kolonilerden biri olarak tarih sahnesine çıkıyor. Meram’daki Hatunsaray Mahallesi yakınında yer alan kent, Aziz Pavlus’un Hristiyanlığı yaymak amacıyla ziyaret ettiği şehirler arasında bulunuyor. Kazılar, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın ‘Geleceğe Miras Projesi’ kapsamında, Konya Büyükşehir Belediyesi ve Meram Belediyesi’nin desteğiyle yürütülüyor.

Kazı ekibi, Lystra’daki kentin ‘Piskoposluk Kilisesi’ olarak bilinen yapısına yoğunlaşmış durumda. Doç. Dr. Mimiroğlu, kilise ile ilgili şu bilgileri verdi: “Geçen yıl tespit ettiğimiz kilisenin kazıları devam ediyor. Dört farklı ekiple yürüttüğümüz çalışmalar sonucunda yapının büyük bir bölümünü açığa çıkardık. Her gün yeni bir sürprizle karşılaşıyoruz. Kilisenin ikinci şapelini tespit ettik ve yapının dört farklı evresinin olduğunu gördük. İlk döneminde oldukça zengin bir bazilika olan yapı, ahşap çatı sistemi ve altın yaldızlı mozaikleriyle dikkat çekiyordu. Milattan önce 6’ncı yüzyılda inşa edilen kilise, 8’inci yüzyıla kadar aktif kullanıldı. İslam fetihleri sırasında tahrip olduğunu ve büyük bir yangın geçirdiğini tespit ettik.”

Kazılarda özellikle çocuk mezarlarından çıkan turkuaz boncuklar, Selçuklu Dönemi’ne ışık tutuyor. Doç. Dr. Mimiroğlu, “Lystra’nın ikinci döneminde kilise tekrar onarılıp 3 nefli bazilika planında kullanılmış. Fakat bir süre sonra yapı atıl duruma düşüyor ve daha küçük bir şapel inşa ediliyor. Bu esnada, antik kentte bulunan Roma Dönemi steli ters bir şekilde altar olarak kullanılmış. Çalışmalar sırasında ayrıca iki Selçuklu sikkesi de bulduk. Bu sikkeler, şapelin Selçuklu Dönemi’nde, o dönemdeki gayrimüslim Hristiyanlar tarafından kullanıldığını gösteriyor. Toplamda 40’a yakın mezar tespit ettik ve iki bebek mezarında bulunan turkuaz nazar boncukları, Selçuklu Hristiyan yaşamına dair önemli bir kanıt oluşturuyor” ifadelerini kullandı.

Doç. Dr. Mimiroğlu, Lystra Antik Kenti’nin hem Hristiyanlık tarihi hem de Selçuklu dönemi açısından önemli veriler sunduğunu belirterek, “Selçuklu egemenliği altındaki halk yaşamlarına devam etti. Nazar boncukları ise, tarih boyunca nazara karşı kullanılan motiflerin turkuaz renkle birleşerek günümüzdeki hâline evrildiğini gösteriyor. Antik dönemde de ‘şeytanın gözü’ olarak adlandırılan daire içindeki nokta motifleri kullanılıyordu. Buradaki bulgular, bu geleneğin turkuaz renk ile özdeşleşerek Türk kültürüne yerleştiğini ortaya koyuyor” dedi.

Kazılar, Lystra Antik Kenti’nin tarihi ve kültürel katmanlarını daha iyi anlamak adına büyük önem taşıyor. Selçuklu Dönemi’ne ait sikkeler ve çocuk mezarlarındaki turkuaz boncuklar, bölgedeki Hristiyan yaşamının devam ettiğini ve kültürel sürekliliğin sürdüğünü gösteriyor.

Haber Merkezi

Yorum