İsrail’in 13 Haziran 2025’te İran’a düzenlediği hava saldırıları, bölgesel tansiyonu yeniden zirveye taşıdı. Saldırılarda, İran Genelkurmay Başkanı Muhammed Bakıri, Devrim Muhafızları Komutanı Hüseyin Selami ve altı nükleer bilim insanı hayatını kaybetti.
Bu kayıpların ardından İran, dikkat çeken sembolik bir hamle yaptı: Kum kentinde bulunan Cemkeran Camii’nin kubbesine 'kırmızı intikam bayrağı' göndere çekildi. Bu bayrak, İran tarihinde yalnızca dört kez kullanıldı.
Kırmızı intikam bayrağı, İran’ın dini, tarihi ve siyasi kimliğinde derin anlamlar barındırıyor. İlk kez 680 yılında Kerbela’da Hz. Hüseyin’in şehit edilmesinin ardından kullanılmaya başlandı.
Üzerinde “Ya Letharat al-Husayn” (Ey Hüseyin’in kanının intikamını alacak olanlar!) yazan bu bayrak, İran halkı için intikamın, adaletin ve direnişin sembolüdür.
Bu bayrağın göndere çekilmesi, savaş ilanı değil; “savaş uyarısı” anlamı taşıyor.
Bayrağın Cemkeran Camii’nde göndere çekilmesi tesadüf değil. Bu cami, Şii inancına göre Mehdi-i Muntazar’ın yeniden yeryüzüne döneceği kutsal mekân olarak kabul ediliyor.
Dolayısıyla bu adım, sadece bir intikam çağrısı değil, aynı zamanda “kıyametin eşiğinde adaletin gelişi” mesajını da içeriyor. Bu mesaj, yalnızca İran halkına değil, uluslararası kamuoyuna verilmiş güçlü bir siyasi sinyal niteliğinde.
Her biri, İran’ın “kırmızı çizgilerinin” aşıldığı anlar olarak görülüyor ve savaş öncesi son uyarı niteliği taşıyor.
İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney, saldırının ardından yaptığı açıklamada, “İslam Cumhuriyeti’ne yönelik bu saldırının bedeli ağır olacaktır” diyerek misilleme mesajı verdi.
Uzmanlar, kırmızı bayrağın göndere çekilmesinin yalnızca dini değil, askeri stratejik bir hazırlığın işareti olduğu görüşünde.
İran’ın kullandığı bu sembol, açık ve net: