Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul İl Başkanlığı, yargı kararıyla başlayan ve siyasi bir krize dönüşen olaylarla çalkalanıyor. İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin aldığı kararla mevcut İl Başkanı Özgür Çelik görevinden alınırken, yerine eski CHP milletvekili Gürsel Tekin kayyum olarak atandı. Bu atama, parti içinde büyük bir tartışma başlattı ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bu karara uyan Tekin'i partiden ihraç ettiklerini duyurdu.
Tekin'den 'Binada Oturarak Siyaset Yapılmaz' Çıkışı
Mahkemenin atama kararını ve parti genel merkezinden gelen ihraç açıklamasını değerlendiren Gürsel Tekin, yaptığı açıklamalarla dikkat çekti. Tekin, görevi resmen kabul ettiğini ve çalışmalara başladığını belirtti. Sözcü gazetesinden Saygı Öztürk'e konuşan Tekin, İl Başkanlığı binasına gidip gitmeyeceği yönündeki sorulara, 'Başkanlık illa binada yapılmaz' yanıtını verdi. Kendisinin geçmişte de il başkanlığı yaptığını ve bu süreçte bina içinde çok fazla vakit geçirmediğini hatırlatan Tekin, 'Üç buçuk yıllık il başkanlığı dönemimde parti binamıza en fazla 40-45 gün kalmışımdır. Binada oturarak siyaset yapılmaz' ifadelerini kullandı. Bu sözler, Tekin'in parti içi mücadeleyi daha çok tabanda ve sahalarda yürüteceğinin bir işareti olarak yorumlandı.
Gürsel Tekin, kendisi hakkında verilen ihraç kararına da sert tepki gösterdi. Bu durumun adil olmadığını savunan Tekin, 'Ortada bir cenaze var, o cenazeyi kaldırmayalım koksun mu?' diyerek, parti yönetiminin duruma müdahale etmesi gerektiğini vurguladı. Partiden ihraç edilmesinin hemen gündeme gelmesini eleştiren Tekin, 'İtirafçı olup da hâlen parti üyesi olan bildiğim 7 kişi var. Onlara dokunulmuyor' diyerek, parti içindeki çifte standart iddialarını gündeme getirdi. Tekin'in bu açıklamaları, CHP içindeki bazı kesimlerin kendisine karşı bir tutum içinde olduğunu düşündüğünü ortaya koydu.
Kayyum Atamasında Hukuk Tartışması
Gürsel Tekin, mahkemenin kendisini kayyum olarak atamasının da hukuki bir zorunluluk olduğunu savundu. Mahkemenin, CHP'li olmayan bir avukatı da bu göreve atayabileceğini belirten Tekin, 'Örneğin İstanbul 2 No'lu Barosu'na kayıtlı kişilerden de kayyum atayabilirlerdi. Ben 42 yıldır CHP'deyim, her kademesinde görev yaptım. Diğer arkadaşlarımız da aynı durumda. Bizden niçin rahatsız oluyorlar anlamış değilim. Biz bu göreve gelelim diye bir çabamız olmadı' dedi. Görev süresince partinin tüzüğüne ve hukuka bağlı kalacaklarını vurgulayan Tekin, tek amaçlarının 'partiye düşen ateşi söndürmek' olduğunu ifade etti. Ayrıca, mahkeme kararıyla görevden alınan partililerin haklarını ve hukuklarını da sonuna kadar koruyacaklarını belirtti.
CHP'den Hukukçu Yorumu: 'Görev Gasbı'
CHP kanadından ise mahkeme kararına ve Gürsel Tekin'in tutumuna yönelik sert eleştiriler geldi. CHP Yüksek Seçim Kurulu Temsilcisi Mehmet Hadimi Yakupoğlu, söz konusu kararın hukuka aykırı olduğunu savundu. Yakupoğlu, Siyasi Partiler Kanunu'nun 21. maddesine işaret ederek, siyasi partilerin kongre seçimlerinin yalnızca ilçe seçim kurulu hakimi gözetiminde yapıldığını ve bu kararların kesin olduğunu vurguladı. Asliye Hukuk Mahkemelerinin bu kararları kaldırma yetkisi olmadığını belirten Yakupoğlu, 'İlçe seçim kurulunun verdiği mazbatayı sadece Anayasa'mızın 79. maddesine göre Yüksek Seçim Kurulu iptal edebilir' dedi.
Mehmet Hadimi Yakupoğlu, mahkemenin bu kararını Anayasa'nın 79. maddesine ve Siyasi Partiler Kanunu'nun 21. maddesine aykırı bularak, durumu 'görev gasbı' olarak nitelendirdi. Yakupoğlu'nun bu açıklamaları, CHP'nin konuyu Anayasa ve yasa çerçevesinde değerlendirdiğini ve hukuki yollara başvurabileceğini gösteriyor. İstanbul İl Başkanlığı'ndaki bu karmaşa, CHP'nin iç siyasetini derinden etkileyecek gibi görünüyor. Parti yönetiminin Tekin'e karşı aldığı tavır, önümüzdeki günlerde daha da büyük gerilimlere yol açabilir.
Haber Merkezi
