Diyarbakır’da sahte diplomayla imamlık yapan ve yıllarca devletten maaş alan Yavuz Koç hakkındaki mahkeme kararı ve dosyanın ayrıntıları gün yüzüne çıktı. Skandalın merkezindeki isim, ifadesinde eski eşini suçlayarak “Bu davanın neden kapanmadığını anlamıyorum” sözleriyle tepki gösterdi.
Sahte diploma Milli Eğitim tarafından ortaya çıkarıldı
Diyanet İşleri Başkanlığı, diplomanın sahteliğinden şüphelenerek Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü’ne başvurdu. Açık Öğretim Bilgi Yönetim Sistemi üzerinden yapılan sorgulamada diplomanın Mesleki Açık Öğretim Lisesi tarafından düzenlenmediği belirlendi. Ayrıca Yavuz Koç’un Açık Öğretim Lisesi öğrencisi olmadığı, diplomadaki okul numarasının başka bir öğrenciye ait olduğu ve sanık adına sunulan 8199 numaralı diplomanın hiç düzenlenmediği tespit edildi.
İmamlık görevine sahte belgelerle başladı
Milli Eğitim ve Diyanet, sahte diplomayla görev yapan imam hakkında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Hazine ve Maliye Bakanlığı da maaş ödemesini durdurdu. Yavuz Koç’un diplomanın fotokopisini Üsküdar 15. Noterliği’nde “aslı gibidir” onayı yaptırdığı, bu belgeyle Eskişehir Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi’ne kayıt olduğu ortaya çıktı. Ardından Diyarbakır Müftülüğü’ne başvurarak Lice ilçesine bağlı Ortaç köyünde sözleşmeli imam olarak göreve başladı.
“Dolandırıcı değilim” dedi, eski eşini suçladı
Yurt dışında alınan ifadesinde, hafızlık kursu sayesinde diploma sahibi olduğunu ileri süren Koç, “Herhangi bir sorun çıkmadı, memur olarak atandım. Noterden onay da yaptım. Ben dolandırıcı değilim, kendim istifa ettim. Bu dava neden kapanmadı, anlamıyorum. Tüm bunlar boşandığım eski eşimin şikâyetiyle başladı” sözleriyle kendini savundu.
Mahkemeden hapis ve para cezası
Diyarbakır Ağır Ceza Mahkemesi, sanığın sahte diploma ile lisans diploması elde ettiğini ve 2015-2017 yılları arasında iki yıl boyunca maaş alarak devleti zarara uğrattığını tespit etti. Mahkeme, resmi belgede sahtecilik suçunun zamanaşımı nedeniyle düştüğüne hükmetti. Ancak zincirleme dolandırıcılık suçundan 3 yıl hapis cezası verdi. Ceza, iyi hal indirimiyle 2 yıl 6 aya düşürüldü.
Ayrıca sanık, devlete verdiği zarardan dolayı 96 bin 360 lira adli para cezasına çarptırıldı. Bu cezanın 12 taksit halinde ödenmesine karar verildi.
Haber Merkezi
