Eski Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Bülent Arınç, yaptığı kapsamlı açıklamalarla hem siyasi hem de hukuki konularda çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Arınç, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklu yargılanmasının hukuka aykırı olduğunu belirterek, Türkiye’de yargıya olan güvenin ciddi biçimde zedelendiğini söyledi.
İmamoğlu hakkında alınan kararları eleştiren Arınç, tutuklamanın bir ceza yöntemi değil, yalnızca önleyici bir tedbir olduğunu hatırlattı. 'Hukuk devleti ilkesine uygun davranılmalı. Belirsiz gerekçelerle insanlar özgürlüklerinden mahrum bırakılıyor. Bu durum sonradan pişman olmayı faydasız hale getiriyor,” ifadelerini kullandı.
Anayasa Mahkemesi’nin sıklıkla “adil yargılanma hakkı ihlal edildi” yönünde kararlar aldığını hatırlatan Arınç, yargı organlarına yönelik güvenin halk nezdinde ciddi hasar aldığını belirtti. Masumiyet karinesine vurgu yapan Arınç, “İsnatlar özenle yapılmalı, bireylerin itibarları korunmalıdır,” dedi.
Yerel seçim sonuçlarını değerlendiren Arınç, iktidar partisinin halk nezdindeki desteğini yeniden kazanmasının zorluğuna dikkat çekti. “Yüzde 50'yi bulmaları çok zor. Yeniden o hedefe ulaşabilmeleri için kuruluş dönemlerindeki kararlılık ve ilkelere dönüş şart,” ifadelerini kullandı. AK Parti’nin ‘yoksulluk, yolsuzluk ve yasaklarla mücadele’ anlayışına geri dönmesi gerektiğini vurguladı.
Günümüz siyasetine ilişkin de konuşan Arınç, “Her kesime aynı ağır ithamlarla yüklenilince kavramlar anlamını kaybediyor. Hain, terörist gibi ifadelerin ölçüsüz kullanımı toplumsal barışı zedeliyor,” dedi. Siyasi dilin daha sorumlu ve yapıcı hale gelmesi gerektiğini belirtti.
Toplumda en çok ihtiyaç duyulan değerlerden birinin adalet olduğunu vurgulayan Arınç, ekonomik istikrarsızlığın temelinde de hukuki adaletsizliklerin yattığını savundu. “Bugün adalet, sudan ve ekmekten daha kıymetlidir. Vicdanla hareket edilmeyen her karar, yeni krizlerin kapısını aralar,” şeklinde konuştu.
Geçmişte aktif rol aldığı çözüm süreciyle ilgili soruları da yanıtlayan Arınç, bu sürecin yeniden ele alınması gerektiğini savundu. “Bu işi tamamlamak, bizim topluma borcumuzdur. Umut verici gelişmelerin yaşanması, hepimizi sorumlu davranmaya davet ediyor,” ifadelerini kullandı.
Güvenlik politikalarına dair görüşlerini paylaşan Arınç, yalnızca askeri yöntemlerin yeterli olmayacağını ifade etti. “Sorun sadece silahlı unsurlarla değil, terörün sosyal ve ekonomik kaynaklarıyla da yüzleşilmeden kalıcı çözüm mümkün olmaz,” dedi.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarını hatırlatan Arınç, umut hakkının yalnızca belirli kişilere değil, benzer durumda olan tüm bireylere tanınması gerektiğini söyledi. “İnsanın yaşama bağlanmasını sağlayan en temel duygu umuttur. Bu hak evrenseldir,” sözleriyle insan hakları vurgusu yaptı.
Kaynak:Haber Merkezi