Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), 2025-2026 eğitim öğretim yılında ortaokul öğrencileri için çoklu yabancı dil modelini tüm Türkiye genelinde uygulamaya alıyor. Yeni düzenleme kapsamında, İngilizce'nin yanı sıra ikinci yabancı dil olarak Almanca eğitimi de müfredata dahil edilecek.
Pilot uygulama sürecinde olumlu sonuçlar alınan model, önümüzdeki yıldan itibaren 81 ildeki tüm devlet ortaokullarında geçerli olacak. Bu adımla, Türkiye'de yabancı dil öğretiminin niteliğinin artırılması ve öğrencilerin çoklu dil becerileriyle donatılması hedefleniyor.
Yeni programla birlikte öğrencilerin haftalık yabancı dil ders saatleri sınıf düzeyine göre yeniden yapılandırıldı:
Üst sınıflarda İngilizce ders saatleri kademeli olarak azalırken, Almanca ders saati her seviyede sabit tutulacak.
Uygulama kapsamındaki okullarda tüm yabancı dil eğitimi ücretsiz sunulacak. Velilerden hiçbir şekilde ücret talep edilmeyecek ve ders materyalleri Milli Eğitim Bakanlığı tarafından karşılanacak. Kitaplar öğrencilere ücretsiz olarak ulaştırılacak.
İkinci yabancı dil olarak Almanca'nın tercih edilmesinde, Türkiye ile Almanya arasındaki güçlü ekonomik ilişkiler ve yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarının yoğunluğu etkili oldu. Bu tercih, öğrencilere hem yurt içi hem de uluslararası platformlarda daha fazla fırsat sunmayı amaçlıyor.
Uygulamanın kapsamına alınacak yeni eğitim kurumlarının listesi 18 Temmuz 2025 tarihinde duyurulacak. Veliler isterlerse çocuklarını aynı okullardaki normal müfredata sahip sınıflara da kaydettirebilecek. Böylece ailelere alternatif tercih hakkı sağlanacak.
MEB, artan Almanca ders ihtiyacını karşılamak amacıyla öğretmen atamalarına öncelik verecek. Almanca branşında öğretmen istihdamı artırılacak ve yeni kadrolar açılacak. Bu sayede eğitim kalitesinin sürdürülebilirliği sağlanacak.
Yeni model ile öğrencilerin yabancı dil düzeyinin artırılması, çok dilli bireylerin yetiştirilmesi ve mezuniyet sonrasında uluslararası alanda daha güçlü bireyler haline gelmeleri amaçlanıyor. Yabancı dil becerilerinin, öğrencilerin hem akademik hem de kariyer yolculuklarında ciddi avantaj sağlayacağı vurgulanıyor.
2025-2026 eğitim öğretim yılında resmen yürürlüğe girecek bu sistem, Türkiye'de dil eğitimine yönelik köklü bir değişimin başlangıcı olarak değerlendiriliyor. Yabancı dil öğretiminin merkezine öğrenciyi alan bu model, eğitimin niteliğini artırmayı ve küresel rekabette daha güçlü nesiller yetiştirmeyi hedefliyor.
Kaynak:Haber Merkezi