Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in kızını özel okula göndermesi tartışma başlattı. Kamuoyunda yükselen eleştiriler Meclis'e taşındı. Tekin, "Her vatandaş gibi ben de tercih hakkına sahibim" diyerek kendini savundu.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in kızını özel bir okulda okuttuğunun ortaya çıkması, eğitim çevrelerinde ve kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Yıllardır imam hatip okullarının önemini vurgulayan ve devlet okullarını teşvik eden açıklamalarıyla bilinen Tekin'in bu tercihi, sosyal medyada yoğun eleştirilere neden oldu.
Tartışmaların büyümesi üzerine konu Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine de taşındı. Yeni Yol Grubu'ndan milletvekili Selçuk Özdağ, Milli Eğitim Bakanı'na bir dizi soru yöneltti. Özdağ, bakan ve bakan yardımcılarının çocuklarını hangi tür okullarda okuttuklarına dair istatistiki bilgilerin kamuoyuyla paylaşılmasını istedi.
Özdağ, Meclis'e sunduğu önergesinde şu soruları yöneltti:
"Bakan ve bakan yardımcılarının çocuklarının devlet okullarını tercih etme oranı nedir? Üst düzey yöneticilerin kendi çocuklarını özel okullara göndermeleri, uygulanan eğitim politikalarının eşitlik ilkesini zedelediğini düşünmüyor musunuz?"
Bakan Tekin, Özdağ'ın 25 Eylül'de verdiği önergeye 4 Kasım'da yanıt verdi. Tekin, özel okul tercihini savunarak "Vatandaşların herhangi bir eğitim kurumunu tercih edebilmeleri demokratik bir hukuk devleti olmanın göstergelerindendir. Bakan ve bakan yardımcıları da bu tercih hakkına sahiptir" ifadelerini kullandı.
Tekin, hükümetin eğitim politikalarını överek Türkiye'de eğitimin her geçen gün güçlendiğini savundu. Ancak bakanın açıklamasında dikkat çeken nokta, kendisine yöneltilen asli sorulardan biri olan "Bakan ve bakan yardımcılarının kaçının çocukları özel okulda okuyor?" sorusuna doğrudan bir yanıt vermemesi oldu.
Cevap verilmemiş bu detay, tepkilerin daha da artmasına yol açtı. Birçok eğitim uzmanı ve veli, yöneticilerin kendi çocuklarını özel okullara gönderirken devlet okullarının yeterliliğini savunmasının çelişki oluşturduğunu dile getirdi. Sosyal medyada ise "Eğitim sistemi vatandaşa mı yoksa yönetenlere mi yetmiyor?" yorumları öne çıktı.
Özel okul ücretlerinin her yıl katlanarak artması ve velilerin ekonomik koşullar nedeniyle zorlanması da tartışmanın diğer boyutunu oluşturdu. Eleştirmenler, devlet okullarının niteliğini artırmakla yükümlü olan kurumun en üst yöneticisinin özel okul tercihinin dikkat çekici olduğunu vurguluyor.
Bakan Tekin'in açıklamalarının ardından tartışma sürerken, kamuoyunda "Devlet okulları gerçekten yeterince güçlü mü?" sorusu yeniden gündemin merkezine oturdu.
Haber Merkezi