Tarih: 20.11.2025 11:04

İttifakta İmralı gerilimi: Kritik oylama öncesi Ankara karıştı

Facebook Twitter Linked-in

Açılım Komisyonu'nun yarın yapacağı İmralı ziyareti oylaması, yalnızca bir komisyon kararının ötesinde, Türkiye siyasetinin önümüzdeki dönemini belirleyecek nitelikte görülüyor. AKP içinde taban tepkisi nedeniyle oluşan "hayır" baskısı, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin "Gerekirse ben giderim" açıklamasıyla daha da görünür hale geldi. Bu sert çıkış, Ankara kulislerinde "ittifakta kriz" yorumlarının yeniden gündeme taşınmasına neden oldu.

AKP'de "hayır" eğilimi güçleniyor

Komisyonun İmralı'ya gitmesine ilişkin oylamaya saatler kala, AKP kulislerinde temkinli bir hava hâkim. Özellikle yerel seçimler sonrası oluşan hassas dengeler ve tabanın göstereceği reaksiyon, parti içinde "hayır" yönünde ciddi bir eğilim yarattı.

Parti içinde bugün yapılacak kapsamlı değerlendirme toplantısı, milletvekillerinin eğilimini netleştirecek. Ancak nihai kararın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından şekillendirileceği belirtiliyor. Erdoğan'ın "Konu milletvekillerimizin sorumluluğundadır" sözleri ise kulislerde "Eğer parti içi ikna sağlanırsa evet kararı çıkabilir" şeklinde yorumlanıyor.

Bahçeli'nin çıkışı dengeleri değiştirdi

MHP lideri Devlet Bahçeli'nin "Gerekirse ben giderim" açıklaması, hem Cumhur İttifakı içinde hem de Ankara bürokrasisinde bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor. Cumhuriyet'te yer alan bilgilere göre, bu açıklama Erdoğan'a yönelik açık bir mesaj niteliği taşıyor.

MHP kulislerinde ise farklı bir tablo var. Partide sürece karşı çıkan az sayıda milletvekili bulunduğu, ancak disiplin endişesi nedeniyle açık şekilde karşı çıkamadıkları ifade ediliyor. Hatta son grup toplantısında bir milletvekilinin Bahçeli'yi ayakta alkışlamadığı için disiplin sürecine alınabileceği bile konuşuluyor.

MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız'ın, oylama yapılmadan "Komisyon İmralı'ya gidilmesi yönünde karar alacaktır" açıklaması, partinin beklentisini açık şekilde ortaya koydu. Bu çıkış, MHP'deki hizalanmayı zorunlu hale getirdiği gibi komisyon üzerindeki siyasi baskıyı da artırdı.

Oylamanın matematiği: Kritik eşik 31 oy

Komisyonun 51 üyesinden 31'inin "evet" oyu, İmralı ziyaretine onay verilmesi için yeterli. Aritmetik olarak Cumhur İttifakı ile birlikte DEM Parti'nin desteği, bu sayıya ulaşılması için yeterli görülüyor. Yeni Yol Grubu'nun da sürece sıcak baktığı ifade edilirken, tüm dengeleri AKP'nin nihai tutumu belirleyecek.

AKP'nin "evet" demesi hâlinde ziyaret gerçekleşecek; "hayır" çıkması halinde ise gözler tekrar Bahçeli'nin tavrına çevrilecek.

MHP kulislerinde konuşulan ortak görüş ise şu şekilde: "Komisyon gitmezse Bahçeli gider; Bahçeli giderse ittifak sürdürülemez." Bu değerlendirme, yarınki oylamayı ittifak için kritik bir viraja dönüştürüyor.

İYİ Parti meydanlara inmeye hazırlanıyor

İYİ Parti, İmralı'ya herhangi bir heyetin gitmesi hâlinde aynı gün geniş katılımlı bir miting düzenlemeyi planlıyor. Parti yönetimi, bu sürece karşı net ve sert bir duruş sergileyeceklerini, teşkilatlarıyla birlikte örgütlü bir tepki ortaya koyacaklarını açıkladı.

Siyasette kritik dönemeç

Bahçeli'nin meydan okuyan çıkışı, AKP'nin tabandan gelen baskı nedeniyle yaşadığı kararsızlık, MHP'deki disiplin tartışmaları, DEM'in "evet" pozisyonu ve İYİ Parti'nin sokağa inmeye hazırlanan muhalefeti… Bu tablo, yarın yapılacak oylamanın yalnızca bir ziyaret kararı değil, Cumhur İttifakı'nın geleceğini, muhalefetin izleyeceği yol haritasını ve Türkiye'de siyaset dengelerinin yönünü belirleyen bir eşik olduğunu gösteriyor.

Yarınki oylama, yalnızca bir komisyon kararı olmaktan çıkmış durumda; Türkiye siyasetinde yeni bir dönemin kapısını aralayabilir.

Haber Merkezi




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —