Tarih: 10.11.2025 12:31

FATF denetimi öncesi Ankara’da hareketlilik: Kara para operasyonları siyasi gündemin odağında

Facebook Twitter Linked-in

Türkiye, son aylarda peş peşe düzenlenen kara para operasyonlarıyla çalkalanıyor. Çok sayıda ödeme kuruluşu ve holdingin TMSF'ye devredilmesi, gözleri yaklaşan FATF denetimine çevirdi. Uzmanlara göre hükümet, Türkiye'nin yeniden gri listeye alınmaması için sert önlemler uyguluyor.

FATF heyeti Kasım sonunda Türkiye'de

Kara para aklama ve terörizmin finansmanıyla mücadele eden Mali Eylem Görev Gücü (FATF), bu ay Türkiye'ye kapsamlı bir denetim ziyareti gerçekleştirecek. Üç haftaya kadar sürebileceği belirtilen incelemede heyet, 24-28 Kasım tarihleri arasında başta MASAK olmak üzere Hazine ve Maliye Bakanlığı, TCMB ve özel sektör temsilcileriyle bir araya gelecek.

Beş farklı kaynağın doğruladığı bilgilere göre, ziyaret programında bankalar ve ödeme sistemleri şirketleri de bulunuyor. FATF'nin bu temasları, Türkiye'nin kara para aklama ve terörizmin finansmanı önlemlerini "saha düzeyinde" denetlemesi anlamına geliyor.

Ankara gri listeye dönüş endişesinde

FATF, ülkelerin finansal sistemlerinde kara para aklama ve terör finansmanı risklerini azaltmaya yönelik politikalarını düzenli olarak inceliyor. Türkiye, 2021 yılında bu politikalarındaki eksikler nedeniyle gri listeye alınmış, 2024 yılında ise kapsamlı reformların ardından listeden çıkarılmıştı.

O dönem süreci yakından yürüten Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye'nin gri listeden çıkışını "başardık" ifadeleriyle duyurmuştu. Ancak FATF'nin 2023 raporunda, Türkiye'nin özellikle sanal varlık düzenlemelerinde "kısmen uyumlu" notu alması, bazı alanlarda hâlâ eksikler bulunduğunu ortaya koymuştu.

Bu nedenle Kasım ayında yapılacak ziyaret, yalnızca teknik bir denetim değil; aynı zamanda Türkiye'nin uluslararası finans sistemindeki itibarının yeniden test edilmesi olarak görülüyor.

Hükümet, FATF öncesi operasyonları hızlandırdı

Son aylarda Türkiye'de art arda yapılan kara para operasyonları dikkat çekici bir hız kazandı. Aralarında Can Holding ve Papara gibi kamuoyunca bilinen şirketlerin de bulunduğu birçok firmaya TMSF eliyle el konuldu.

Uzmanlar, bu sürecin FATF ziyaretinden bağımsız olmadığı görüşünde. Eski MASAK Başkan Yardımcısı Ramazan Başak, yapılan operasyonları "geç kalınmış ama doğru adımlar" olarak değerlendiriyor. Başak'a göre, Türkiye'nin üçüncü kez gri listeye alınmaması için bu denetimlerin ve yargı süreçlerinin kararlılıkla yürütülmesi gerekiyor.

Denetim zafiyetleri ve hızlı büyüyen finans sektörü

Başak, 2013 yılında çıkarılan ödeme sistemleri yasasına rağmen, denetim mekanizmalarının yeterince güçlü oluşturulmadığını vurguluyor. 2019'dan itibaren TCMB'nin sorumluluğunda olan sektörde, şirketlerin kuruluş aşamasında "hakim hissedar ve denetim süreçlerine gereken özenin gösterilmemesi" en büyük sorun olarak gösteriliyor.

TCMB'nin yayımladığı verilere göre, Türkiye'de şu anda 61 elektronik para kuruluşu faaliyet gösteriyor. Ancak Merkez Bankası, yalnızca bu yıl içinde en az 10 şirkete geçici veya kalıcı lisans iptali uyguladı.

Bankacılık çevreleri ise özellikle son beş yılda ödeme sistemlerinin "kontrolsüz şekilde büyümesinin" tereddüt yarattığını belirtiyor. Bu şirketlerin sahiplik yapıları ve finansal bağlantılarının yeterince denetlenmemesi, FATF denetiminde Türkiye'nin yeniden risk kategorisine girmesine yol açabilecek bir zafiyet olarak değerlendiriliyor.

Ekonomik dengelerle siyasi baskı iç içe

Hükümetin FATF denetimi öncesi attığı adımlar yalnızca finansal bir önlem değil, aynı zamanda uluslararası güven tazeleme stratejisi olarak yorumlanıyor. Türkiye'nin gri listeden çıkışı, 2024 yılı boyunca uluslararası yatırımcı güvenini artıran başlıca faktörlerden biri olmuştu.

Ancak FATF denetiminde olumsuz bir değerlendirme, Türkiye'nin uluslararası kredi notu ve sermaye girişleri üzerinde doğrudan etki yaratabilir. Bu nedenle Ankara, süreci hem ekonomik istikrar hem de siyasi prestij meselesi olarak görüyor.

Uzmanlara göre, hükümetin yürüttüğü soruşturmalar, uluslararası finans çevrelerine "şeffaflık ve denetim iradesi" mesajı verme amacı taşıyor. Kasım sonunda tamamlanacak yerinde incelemenin sonucu, Türkiye'nin mali sisteminde yeni bir dönemin başlangıcını da belirleyebilir.

Haber Merkezi / Reuters




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —